HowStuffWorks'e göre, sitozin her zaman guaninle eşleşir. Bir araya gelen diğer iki baz, timin ve adenindir. Bu dört baz nükleotidleri oluşturur ve DNA gibi nükleik asitlerin yapı taşlarıdır.
Sitozin, bir pirimidin adı verilen azotlu bir bazdır, HowStuffWorks. Dört bazdan iki tanesi pirimidin, tek halkalı yapılar ve iki tanesi pürinler, çift halkalı yapılardır. Bağlandıklarında, bir pirimidin her zaman bir pürinle eşleşir.
HowStuffWorks, her bir nükleotidin sitozin, bir şeker ve bir fosfat grubu gibi azotlu bir baz olduğunu açıklamaya devam eder. Bir azotlu baz, kendi fosfat ve şekere sahip olan bir başkası ile eşleştirilir. Sonra her bir nükleotiddeki fosfat molekülü, bir sonraki nükleotiddeki şekere bağlanır ve bu, uzun bir iplikçik oluşturur.
Ulusal Biyoteknoloji Bilgi Merkezi, sitozinin C4H5N3O moleküler formülüne sahip olduğunu söylüyor. Sitosin ilk kez 1894 yılında Wikipedia'ya göre Albrecht Kossel tarafından keşfedildi. DNA ve RNA'nın önemli bir parçasıdır, fakat aynı zamanda adenosin difosfatın adenosin trifosfata dönüştürülmesinin bir parçasıdır. Sitosin, Brooklyn College'a göre hücrelerdeki enerji döngüsünün önemli bir bileşeni olan ATP'ye dönüşüm için ADP'ye bir fosfat verir.