Güneşten gelen ısı enerjisi, radyasyon olarak bilinen bir ısı transfer işlemi ile Dünya'ya ulaşır. Radyasyon, ısının kızılötesi dalgalar yoluyla aktarılmasını içerir.
Dünya ile güneş arasında, hiçbir molekül bulunmayan çok geniş bir vakum alanı vardır, bu da ısının orta olmadan aktarılması gerektiği anlamına gelir. Üç tür ısı transferi vardır: iletim, taşınım ve radyasyon. Bu üç işlemden, iletim ve konveksiyon, ısı transfer etmek için bir ortamın varlığını gerektirir, böylece onları uzay boyunca geçerli ısı transfer yöntemleri olarak elimine eder.
Radyasyon, kızılötesi dalgaların kullanımına dayandığından, ısı transferinde moleküllerin bulunmasını gerektirmez. Kızılötesi dalgalar, farklı dalga boylarındaki dalgalardan ve ortam olmadan enerji aktarabilen frekanslardan oluşan elektromanyetik spektrumun bir parçasıdır.
Elektromanyetik spektrum ayrıca tüm görünür ışık renklerine sahip olan görünür spektrumu da içerir. William Herschel adlı bir bilim adamı, ışığın tüm renklerinin sıcaklığını ölçtü ve kırmızı rengin en yüksek sıcaklığa sahip olduğunu buldu. Spektrumun kırmızı ucunun ötesine bir termometre yerleştirdiğinde, ısıyı taşıyabilecek görünmez bir dalganın varlığını öneren daha da yüksek bir sıcaklık fark etti. Bu dalga spektrumun kırmızı ucunun hemen ötesinde mevcut olduğu için, kızılötesi olarak adlandırıldı ve o zamandan beri güneşten gelen ısı transfer şekli olarak kabul edildi.