Böbrekler, uygun kan hacmini ve iyon dengesini sağlamanın yanı sıra azotlu atıkları kandan çıkarmak da dahil olmak üzere, homeostazın korunmasında birçok önemli rol oynar. Vücudun pH'ını düzenlemede önemli bir rol. Böbrek, öncelikle bu görevleri, kirleri, metabolik atıkları ve kandaki tuzu filtreleyerek gerçekleştirir.
BBC'ye göre, böbrekler idrar konsantrasyonunu değiştirerek kısmen homeostazı koruyabilir. Örneğin, kan plazmasındaki su miktarı düşük olduğunda, böbrekler idrardan suyu emerek kan dolaşımına geri döndürür. Tersine, kan plazmasındaki su miktarı yüksek olduğunda, böbrekler sulandırmaz, bu da yüksek oranda seyreltik idrar üretir. Her iki tepki de vücudun su dengesini tolerans aralığında tutmaya yardımcı olur.
Böbrekler, vücudun su dengesini değiştirebilecek diğer biyolojik fonksiyonları ve uyaranları telafi etmeli ve böylece homeostazı bozmalıdır. BBC, vücuttaki su miktarını değiştirme potansiyeline sahip olan dış sıcaklık, egzersiz ve tuz alımı gibi çeşitli uyaranları listeler. Örneğin, egzersiz sırasında vücudun ısısı artar. Vücut terleyerek bunu telafi etmeye çalışır. Bununla birlikte, ter, net bir su kaybına neden olur ve böylelikle böbrekler idrardan daha fazla su emer ve kan dolaşımına geri döndürür.