Uzay yolculuğunun dezavantajlarından bazıları, NASA'nın ne kadar ticari yatırıma güvenebileceğinin farkında olmadığı projelere para harcamasını, her görevde insan güvenliğinin riskleri olduğunu ve belirli yörüngelerin çok yavaş olduğunu içerir. Ayrıca, uzay yolculuğu fonundaki değişiklikler öğrencilerin astronot olmalarını zorlaştırabilir.
Her ne kadar NASA, uzay yolculuğu finansmanı için özel firmalarla ortak çalışsa da, özel şirketlerin yatırım yapabilmelerinin garantisi yoktur. Birçoğu bir ilgi gösterse de, bu NASA'nın daha sonra ticari finansman olmadan bırakılan projeler üzerinde çalışmaya başlaması anlamına gelebilir. Çok az sayıda özel firma yatırım yaparsa, sözleşmelerin yapılması yetersiz olur. Ek olarak, uzay yolculuğu güvensizdir, 1986'da Challenger'ın kaybı ve 2003'te Columbia dahil olmak üzere tarihi trajediler vardır. Diğer kayıplar insan yaşamı ve uzay yolculuğunun itibarı bakımından zarar verebilir ve kısıtlayıcı düzenlemelere yol açabilir.
Lojistik olarak, uzay yolculuğunun bazı yönleri zorlayıcıdır. Gemiler sadece sınırlı miktarda yakıt taşıyabildiğinden, görevleri tamamlamak için gezegen yörüngelerine ve yerçekimi itişlerine güveniyorlar. Bu transferler aynı zamanda bir geminin yapabileceği fırlatma sayısını da sınırlar. Örneğin, Dünya-Mars transferi sadece 2 yılda bir ve Dünya-Jüpiter transferi her 13 ayda bir yapılabilir. Her ikisi de yavaş.
Federal hükümetin uzay programı fonunu özel kaynaklara kaydırmasıyla öğrencilerin astronot olmaları için daha az fırsat vardır. Genellikle programa hava kuvvetlerindeki kariyeri takiben girerler, ancak daha az federal fon bu durumun azaltılma şansı demektir.