Bir homojenleştirici, sütteki yağ küreciklerini parçalayarak ve onları yeniden birleşmeye zorlayarak çalışır, sonra çözelti içindeki küreciklerin istenen boyutlarda kalması için oluşturan tabakaları parçalayarak çalışır. /strong> Fransız mucit Auguste Gaulin’in ilk homojenizasyon süreci 1899’da patentlendiğinden bu süreç kademeli olarak gelişti.
Homojenizasyon, sütteki yağ küreciklerinin bütün süt çözeltisi boyunca eşit bir şekilde asılı kalacakları kadar küçük bir boyuta indirilmesi işlemidir. Çiğ süt, bir emülsiyondur, bir süt-yağ kürecikleri, katı maddeler ve su karışımıdır. Homojenizasyon işlemi olmadan, süt iki farklı katman oluşturur. Alt katman tamamen yağsız sütünden oluşur. İkinci katman yağ küreciklerinden oluşur ve sütün üstüne kremsi bir yüzey oluşturur.
Homojenizatörler iki aşamada çalışır. İlk aşamada, bu cihazlar sütü çok küçük tüpler veya gözeneklerden geçirir. Bu gözenekler, süt içlerinden geçerken, homojenleştirici içindeki basıncı arttırarak büzülmeye devam eder. Bu, sütteki yağ küreciklerini parçalanmaya zorlar. Sonunda yeni yağ kütlesi kümeleri oluştururlar. Daha sonra, bir homojenleştirici, yağ küreciklerini şekillendiren bir boyuta indirgeyen topakları parçalara ayırır.