Evrim teorisi biyokimyasal kanıtlarla desteklenir; aynı hücrelerin ve biyokimyasal işlemlerin çoğu, tek hücreli bakterilerden insanlara kadar tüm canlı organizmalarda meydana gelir. Başlangıçta, bilim adamları evrim sürecinin nasıl başladığını anlayamadılar, ancak daha sonra RNA'nın katalitik özelliklere sahip olduğunu keşfettiler.
Katalitik RNA, kendi kopyasını yapabilir ve böylece evrim sürecinin başlamasını sağlar. Bu sürecin kendisi geliştikçe, DNA esasen kalıtımdan sorumlu olan nükleik asit haline geldi. Tüm yaşam formları tarafından paylaşılan ortak moleküllerin ve kimyasal reaksiyonların, evrim sürecinin başlarında ortaya çıktığına inanılmaktadır.
Organizmaların DNA dizileri aynı zamanda ortak soylara ait kanıtlar da gösterir. Biyolojik olarak benzer organizmalar benzer DNA sekanslarına sahipken biyolojik olarak farklı olan organizmalar farklı DNA sekanslarına sahiptir. Ne olursa olsun, biyolojik olarak daha az benzer olan organizmaların DNA sekansları, hala bir "yaşam ağacının" bulunduğunu gösteren ortak özellikleri paylaşmaktadır.
Hayati proteinler ayrıca yaygın iniş için kanıtlar gösterir. Tüm yaşam formlarındaki mevcudiyetleri, diğer ortak moleküller ve kimyasal reaksiyonlar gibi, proteinlerin de yaşamın orijinal yapı taşlarından bazıları olduğunu göstermektedir. Kalıtsal psödojenler, çalışmayan ve gözlemlenebilir bir amaca hizmet etmeyen DNA, aynı zamanda evrim teorisini destekleyen kanıtlardır.