Kolorado Üniversitesi'ne göre, diatom türleri yaşadıkları su kimyasında çok özeldir ve büyüdüklerinde farklı pH ve tuzluluk aralığına sahiptir. Ayrıca, diğer çevresel değişkenler için çevresel toleransları vardır, bu da onları çevresel değerlendirme ve izlemede kullanılmaya uygun hale getirir. Ek olarak, fosil diatomları geçmişin koşullarını belirlemek için kullanılabilir.
Her diatom türü, pH, tuzluluk, besin konsantrasyonu, askıda tortu, akış rejimi ve içinde büyüyeceği yükseklik için ayrı gereksinimlere sahiptir. Bu nedenle, farklı koşullar altında farklı türler bulunur. Ek olarak, bir diatomun silis hücre duvarları ayrışmaz, bu nedenle deniz ve göl sedimanlarındaki diatomlar, modern türlerin tercihlerini geçmiş diatomların fosilleriyle karşılaştırarak geçmişin koşullarını yorumlamak için kullanılabilir. Diatomlar aynı zamanda küresel karbon tespiti kaynaklarıdır ve sucul gıda ağları için "biyoyakıt" olarak işlev görürler. Dünyadaki oksijenin yüzde 40'ının diatomlar tarafından üretildiği tahmin edilmektedir.
Berkeley'deki California Üniversitesi'ne göre, diatomlar Kretase dönemine kadar uzanan geniş bir fosil kaydına sahiptir. Bazı kayalar neredeyse tamamen fosil diatomlardan oluşur ve diyatomit veya iki atomlu toprak olarak adlandırılır. Bu birikintiler ticari olarak aşındırıcılar ve filtreleme yardımcıları olarak kazınmaktadır.