Kirlilik, havayı, suyu ve toprağı derinden etkileyebilir; dolayısıyla küresel ısınma, kısır araziler ve çevresel bozulma ile sonuçlanabilir. Ek olarak, çevre kirliliği solunum yolu hastalıkları, kalp sorunları ve kanser gibi çeşitli sağlık komplikasyonlarına neden olabilir.
İnsan Sağlığı Hava kirliliği, atmosfere zararlı parçacıkların girmesi nedeniyle hava kalitesinin düşmesine neden olur. Bu tür kirli havaya uzun süre maruz kalmak göğüs ağrısına, boğaz iltihabına, kardiyovasküler hastalıklara ve solunum problemlerine neden olabilir.
İnsanların kirli suya maruz kalması cilt tahrişine ve döküntülere neden olabilir. Ek olarak, kirli su insan sağlığı üzerinde uzun vadeli etkileri olan cıva ve kurşun gibi zararlı kimyasallar içerebilir.
Ayrıca, gürültü kirliliğinin hem insanlar hem de hayvanlar üzerinde ciddi sağlık etkileri vardır. Uzun süre yüksek gürültü seviyelerine maruz kalmak işitme kaybına, strese veya hatta uykuya neden olabilir.
Küresel Isınma Atmosfer, Dünya'nın sıcaklıklarını dengeleyen ısı enerjisinin sıkışmasından sorumlu hassas bir gaz dengesi içeriyor. Ancak, endüstrilerden, motorlu taşıtlardan ve tarımdan sera gazı salınımı, bu gazların atmosferde birikmesine neden olur. Bu gazlar daha fazla ısı enerjisi yakalar ve bu da sıcaklıklarda küresel bir artışa neden olur.
Küresel sıcaklıklardaki bir artışın, kutup buzullarının erimesi, deniz seviyelerinde yükselme ve hava düzenlerinin bozulma gibi birçok olumsuz etkisi vardır. Bu değişimler iklim değişikliğine yol açar ve insanların normal geçim kaynaklarını etkiler.
Ozon Katmanının Tükenmesi Ozon tabakası, en üst atmosferdeki ozon gazı içeren bir bölümdür. Bu katman Dünya'yı güneşten gelen zararlı ultraviyole (UV) radyasyonundan korur. Halonlar ve kloroflorokarbonlar gibi ozon tabakasına zarar veren kimyasal maddelerin salınımı, ozon tabakasını inceltir ve böylece insanları zararlı UV ışınlarına maruz bırakır. UV ışınlarına maruz kalma cilt kanserine ve insanlarda diğer ilgili hastalıklara neden olabilir.
Çevresel Bozunma Hava kirliliği, atmosfere kükürt dioksit ve azot oksit gibi toksik gazların girmesine neden olur. Bu gazlar asit yağmuru oluşumuna neden olur. Asit yağmuru bitkileri, hayvanları ve deniz canlılarını olumsuz yönde etkiler. Ek olarak, hava kirliliği sis oluşumuna neden olabilir. Smog, güneş ışığının yer yüzeyine nüfuz etmesini azaltır, bu nedenle bitki fotosentezini sınırlar.
Ayrıca, petrol sızıntılarından kaynaklanan su kirliliği ve endüstriyel atıkların yanlış şekilde elden çıkarılması denizde vahşi yaşamın kaybolmasına neden olabilir. Bunun deniz ekosisteminin doğal dengesi üzerinde ciddi sonuçları vardır.
Kısır Bölgeler Yanlış atık imhası, toprağı tarımsal kullanım için uygun kılmayabilir. Kimyasal atıkların çöplüklere ve açık çöplüklere birikmesi toprağın kısırlığına neden olur. Ek olarak, çiftlik pestisitlerinin ve herbisitlerin sürekli kullanımı sadece toprak yapısını etkilemekle kalmaz, aynı zamanda toprak verimliliği kaybına da yol açar. Kirli topraklarda yetişen bitkiler, insan tüketimi için uygun değildir, çünkü topraktaki toksinler, besin zincirini yukarı çekerek insanlara zarar verebilir.
Nükleer santrallerden gelen radyoaktif atıklar, belirli bir bölgeyi yerleşim ve tarıma elverişli hale getirebilir. Bu radyoaktif atıklar hem bitki hem de hayvan yaşamı için tehlikelidir, bu nedenle bu atıklarla birlikte topraklar ekonomik olarak kullanılamaz.