Karbon, biyosferde yaşayan veya son zamanlarda ölü olan bitkiler, hayvanlar ve okyanustaki ve karadaki mikroorganizmalar içerisinde depolanır. Ormanlar, gezegenin karbonunun yüzde 86'sını yer üstünde barındırır. Bu biyokütle, doğal ayrışma ve solunum yoluyla karbon döngüsüne salınır.
Biyosferde depolanan karbon, yeşil bitkilerde fotosentez yoluyla oraya ulaşır. Fotosentez işlemi, atmosferdeki karbon dioksitin uzaklaştırılmasını içerir. Yiyeceklerini ürettikten sonra, bitkiler oksijeni tekrar havaya bırakırlar.
Hayvanlar bitkileri yediklerinde karbon alırlar ve sonra ekshalasyon sonrası atmosfere karbondioksit verirler. Hayvanlar ve bitkiler öldüğünde, karbonları milyonlarca yıl sonra kömür, petrol ve doğal gaz şeklinde fosil yakıtlara dönüşür. Bu hidrokarbonların elektrik santrallerinde ve otomobillerde yanması, havaya daha fazla karbon salıyor ve küresel ısınmaya katkıda bulunuyor.
Karbon döngüsü ayrıca su içinde çözünen karbon dioksiti, atmosferdeki kireçtaşı ve metan gibi tortul kayaçlar içindeki karbonatı içerir. Element atmosferden, bitkilerden aşağıya, sonra havaya geri dönmeden önce kayalara ve suya geri dönüşür. Karbon, dünyadaki en bol bulunan elementlerden biri değildir, ancak tüm yaşamın varlığı için gereklidir.
