Albert Einstein bilime yaptığı katkılarla, özellikle genel ve özel görelilik teorileriyle ünlüdür. Ayrıca fotoelektrik etki yasasını keşfettiği için Nobel Ödülü'nü kazandı.
Einstein, 1900'lerin en büyük zihni olarak kabul edilir, bazıları Einstein’ın dehasının emsali olmadığını iddia eder. Katıldığı Alman akademik kurumlarındaki çocukluktaki performansı oldukça zayıf olmasına rağmen, Einstein, matematik ve fen için doğal eğilimini geliştirerek bunu telafi etti. Sonunda resmi eğitimini İsviçre Zürih'te Federal Politeknik Akademisi'nde tamamladı.
Einstein'ın Özel Görelilik Teorisi, tüm fizik yasalarının aynı şekilde çalışmaya devam ettiğini ve ışık hızının herhangi bir referans çerçevesinde aynı olduğunu belirledi. Burası E = mc2 denklemini belirlediği yerdi. Yerçekimi veya büyük kütlelerin etkilerini belirleyerek buna Genel Görelilik Teorisi eklenmiştir. Bu çalışmanın bir parçası, bir solucan deliğinin ilk modelinin kavramsallaştırılması ve üretilmesiydi.
Bu teoriler bilimsel olarak çok önemli olmasına rağmen, Einstein Nobel Fizik Ödülü'nü onlar için kazanamadı, fakat fotoelektrik etkinin nasıl çalıştığını keşfetti. Bu keşif, özellikle radyo ve televizyon için, elektronik alanındaki gelişmeler için büyük bir atılım oldu. Einstein'ın ışıkla ilgili çalışmaları ayrıca kuantum teorisinin temelini de getirdi.
Einstein'ın teorik fizik alanındaki çalışması, hem nükleer enerjinin hem de atom bombasının gelişmesinin anahtarıydı. Felsefi fikirleri ayrıca Milletler Cemiyeti'nin ve daha sonra Birleşmiş Milletler'in gelişimini de etkiledi. Ayrıca pop kültüründe popüler ve tanınmış bir figür olmaya başladı.