Kütlenin korunmasına ilişkin kanunun bir örneği, bir kağıdın kül, su buharı ve karbondioksit oluşturmak üzere yakılmasıdır. Bu süreçte kağıdın kütlesi aslında yok edilmemiştir; bunun yerine başka biçimlere dönüştürülür. Bu en iyi, maddenin ifade edilemeyeceğini veya imha edilemeyeceğini gösterir. Ancak, maddenin şekli değiştirilebilir.
Kağıdın yakılmasından kaynaklanan bileşiklerin toplam kütlesi tartılırsa, yine de kağıdın kütlesine eşittir. Kimyasal bir reaksiyonda, iki hidrojen gazı molekülü (H), bir su molekülü (H2S) oluşturmak için bir oksijen gazı molekülü (02) ile birleşir. Açıkçası, hiçbir önemi yok edildi. Bu kanunu gösteren bir başka örnek, 4.4 gram karbondioksit (CO2) ve 5.6 gram kalsiyum üreten 10 gram kalsiyum karbonatın (CaCo 3 ) ısıtılmasıdır. oksit (CaO). Bu kimyasal reaksiyonda, sonuçta ortaya çıkan ürünlerin toplam kütlesi, reaktanların toplam kütlesine eşittir.
Enerjinin korunumu yasası, kütlenin korunmasına benzer. Bir elektrikli ısıtıcı açıldığında, elektrik enerjisi ısı enerjisine dönüştürülür. Isıtıcıya verilen elektrik miktarı ölçülürse, ısıtıcı tarafından üretilen ısı miktarına eşittir. Bu, enerjinin yaratılamayacağı veya yok edilemeyeceği, ancak yalnızca değiştirilebileceği gerçeğini vurguluyor.