Tundraya yönelik en büyük tehditlerden biri küresel ısınma. Fosil yakıtlar gezegenin başka bir yerinde yanarken, atmosfer her yerde ısınır. Bu, permafrostun erimesine neden olarak tundra ekosistemlerinin çökmesine neden olur. Permafrost eridikçe, Marietta College'a göre donmuş bitki materyalinin çürümesine, daha fazla karbon dioksit açığa çıkarmasına ve küresel ısınmaya hız vermesine izin veriyor.
Petrol ve gaz gelişimi tundrayı da etkiler. Petrolün tundradan çıkması zor olsa da, şirket çıkarları kutup bölgelerinde yapılan sondajların yüksek petrol fiyatlarını dengeleme potansiyeli olduğu fikrini artırıyor. Ek olarak, 24 Mart 1989 tarihli Exxon Valdez petrol tankeri kazasında meydana gelen petrol sızıntısı, tundrada vahşi yaşamı etkilemektedir. Bu tek kaza, petrole sıkışmış 100.000 kuşun ölümünden sorumlu. Ayrıca halibut, ringa balığı ve somon gibi balıklar da felaket nedeniyle öldü. İnternet'teki coğrafyaya göre, petrolün büyük kısmı dökülmeden arındırılmış olsa da, bazıları tundrayı etkilemeye devam ediyor.
Şiddetli hava koşulları çoğu insanın tundrada yaşamasını engellerken, insan yerleşimlerinden kaynaklanan kirlilik sorunları yerel bölgelerinde şiddetlidir. Geleneksel atık su arıtma yöntemleri soğuk ortamda çalışmaz.
İnsanın yarattığı havadan kaynaklanan kirleticiler tundranın uzak bölgelerine ulaşır. Bilim insanları, DDT ve PCB'ler de dahil olmak üzere insan kaynaklı kirleticileri, ürettikleri alandan uzak, bölge genelinde ölçülebilir miktarlarda buldular.