Transuda ve eksüdanın her ikisi de vücudun çeşitli bölümlerinden ekstrüde edilen sıvılardır, ancak eksüda yüksek miktarda hücre, hücresel kalıntı ve protein içeriğine sahipken, transuda genellikle berraktır ve nispeten hücre ve protein içermez. "Transuda" ve "eksüda" terimleri belirli bir hastalık veya yaralanmaya değil sıvının kendisine atıfta bulunur. Bununla birlikte, terimler genellikle transuda plevral efüzyon ve eksuda plevral efüzyonuyla ilişkilidir.
Plevral efüzyon, akciğerlerin plevral boşluğunda sıvı toplanmasının neden olduğu ve nefes darlığı, göğüs ağrısı ve öksürük ile sonuçlanan bir hastalıktır. Bu hastalık genellikle "ciğerlerde su" olarak adlandırılır.
Transuda plevral efüzyon, akciğerlerde plevral sıvının üretimi ve çıkarılmasındaki dengesizliğin bir sonucudur. Karaciğer, böbrek veya kalp hastalıklarının tümü, transudat içeren plevral boşlukların dengesizlikle dolmasına neden olabilir. Örneğin, kalp yetmezliği, plevral sıvının uzaklaştırılmasından sorumlu küçük kan damarlarındaki basıncı artırarak transudatın plevral alana sızmasına neden olur.
Eksüda plevral efüzyon, hastalığın veya plevranın kendisine verilen hasarın bir sonucudur. Bu durumlarda, sıvı plevranın kendisinden salınır ve çıkarılır ve plevral boşluk proteinler, hücreler ve hücre döküntüleri içeren bulutlu bir sıvı ile doldurulur.