Mısır, Nil'in armağanı olarak adlandırılır, çünkü Nil Nehri her yıl bankalarını sular altında tutar, insanların mahsullerini ekmeleri için verimli tarlalar oluşturur. "Nil'in armağanı" terimi, ünlü filozof ve tarihçi Herodot tarafından tanımlandı.
Herodot’un 5. yüzyılda, M.Ö. döneminde, Mısır, gelişmiş bir medeniyet ve kültüre sahipti. Herodot, Mısırlıların nehirle olan çok derin bağlantılarına hayran kaldı ve Mısır'ın “Mısırlılar tarafından kazanılan ve Nil tarafından verilen bir ülke” olduğunu belirtti.
Nil Nehri, Mısır üzerinden akar ve Akdeniz'e boşalır. Mısır, sahra çölünün kenarındaki verimli nehir vadisinde oturuyor. Aswan'ın inşaatından önce
1970’deki Yüksek Baraj, Nil Nehri’nin vadiye akması, her yıl Doğu Afrika dağlarında eriyen karların erimesinden sonra gerçekleşti. Sel suyu çekildiğinde, bir kat silt bıraktı. Besin maddeleri bakımından zengin olan bu üst toprak katmanı, çiftçilerin bitkilerini yetiştirmelerini sağladı ve eski Mısır uygarlığına yol açtı. Konumu nedeniyle, Nil Nehri kıyılarında yaşayan insanlar büyük ölçüde izole edildi. Bu ortak bir dile, dine ve kültüre yol açtı. Aswan Yüksek Barajı'nın yapımı ile Mısırlılar yıl boyunca suya erişebiliyorlar. Nil Nehri olmasaydı Mısır, sahip olduğu yolu geliştiremez ya da ilerletemezdi ve bu yüzden 'Nil'in armağanı' olarak tanımlandı.