Milliyetçilik, 19. yüzyıl boyunca Avrupa’yı Avrupa’yı etkiledi; Avrupalılar hem modernleşmeye, hem de Fransa’nın liberalizme doğru ilerlemesiyle, hem Almanya hem de İtalya’nın birleşmesine neden olan diğer ülkeler ve hükümetlerden daha üstün hissettirdi. > Bu üstünlük duygusu, her ülkenin halkları arasında daha güçlü bir birlik duygusu ve daha sonra da Avrupa ülkeleri arasında bir ittifak sistemine yol açan daha fazla bir askeri güç arzusuna yol açtı.
Bu ittifak sistemi, Avrupa ülkelerinin Hitler ve Nazileri yenmek için bir araya gelmesi gereken II. Dünya Savaşı sırasında özellikle yardımcı oldu. Bununla birlikte, II. Dünya Savaşı'ndan önce, Avrupa ülkeleri milliyetçilik, emperyalizm ve militarizm eğilimleri nedeniyle I. Dünya Savaşı'na girecekti.
Milliyetçilik kısmen her savaş için de suçludur, çünkü Avrupa ülkelerinin çoğunun ordularını ve donanmalarını inşa etmeye karar vermesinin temel nedeni budur. Avrupalılar en son araç ve gereçleri icat ederek büyüklüklerini kanıtlamak istediklerinden, Avrupa'daki büyük sanayi hareketi ve gelişmesinin nedeni de buydu.
Avrupa ülkeleri, bir Sırp devrimcisi Avusturya-Macaristan İmparatoru'nun yeğeni ve Avusturya tahtının varislerinden biri olan Arşidük Franz Ferdinand'ı öldürene kadar dengeli bir güce sahipti. Devrimci ayrıca İmparatorun karısını da öldürdü. Buradan, ülkeler karşı karşıya gelmek ve Birinci Dünya Savaşı'nda savaşmak için birer birer çekildiler. Birinci Dünya Savaşı'nın sona ermesinden sonra ülkeler, II. Dünya Savaşı'nda kullanılacak olan birbirleriyle sıkı ittifaklarını kurdular.