Kel kartallar tehlikededir, çünkü insanlar kel kartalın yemeğini DDT gibi zehirli kimyasallarla kirletmiş, habitat alanlarını tahrip etmiş ve yasadışı olarak vurmuşlar. Böylece Amerikan hükümeti, kuşu korumak için Nesli Tehlike Altındaki Türler Yasasını çıkarmaya karar verdi.
1972'de kimyasal DDT birçok alanda kısıtlandı ve kel kartalların bir kez daha sorunsuz bir şekilde yeniden üremelerine izin verildi. DDT kel kartal için kuşlara neden oldu çünkü kuşun sinir sistemini değiştirdi. Bu, dişi kartalların ürememelerine neden oldu ve çoğaldıklarında, böcek ilacı genellikle kısır yumurtalara neden olur. DDT, yumurta kabukları içinde de bol miktarda kalsiyum yarattı ve bu da doğum sırasında kolayca yapışan kırılgan yumurtalara yol açtı.
2007’de, ABD’deki kel kartal nüfusu, “tehlike altındaki” listeden “tehdit altındaki” listeye indirgenmiş bir seviyeye ulaştı, bu nedenle bilim adamları türlerin büyümesi için umutlu. Kel kartal ayrıca Kel ve Altın Kartal Kanunu ile Göçmen Kuş Antlaşması Yasası kapsamında da korunur.
Kel kartallar yuvalarını bataklıklar, nehirler ve göller yakınında kolayca balık avlayabilecekleri bir yere inşa etmek zorundalar. Kel kartal kaplumbağaları, yılanları, su kuşlarını ve tavşanları yese de, diyetlerini balığa dayandırır.