Artan sayıda çalışma, vahşi yaşamın çevre üzerinde çeşitli etkiler yaratan gürültü kirliliğinden etkilendiğini, memeli, kuş ve balık besleme ve üreme modellerini rahatsız ederek ortaya çıktığını göstermektedir. Bu etkiler, hastalık ve aşırı hava koşulları dahil olmak üzere diğer stres faktörleri ile birleşir.
Ses ekosistemde önemli bir rol oynar. Milli Park Servisi, akustik ortamın yeterli yaşam alanı bulma, avcılardan kaçınma, gençleri koruma, yiyecek bulma ve bir eş bulma yeteneği bakımından vahşi yaşamı etkilediğini göstermektedir. İnsanlardan motorlu taşıt ve diğer nedenlerin yanı sıra uçak trafiği şeklinde gürültü kirliliği arttıkça, vahşi yaşam sürdürülebilir olmayan yollarla uyum sağlamaya zorlanır. Örneğin, araştırmacılar, belirli bir kurbağa türünün erkeklerinin, çağrılarını trafik gürültüsünden ayırma çabasıyla daha yüksek bir görüşmeye başladığını keşfetti. Bununla birlikte, bu türlerin dişileri daha düşük bir perdeyi tercih eder; bu, genel olarak türler içinde daha az çiftleşme olduğu anlamına gelir.
Çevre Koruma Ajansı, gürültü kirliliğini rahatsız edici veya istenmeyen herhangi bir ses olarak tanımlar. İnsan terimlerinde bu genellikle uyku veya konuşmayı bozan veya bir insanın yaşam kalitesini bozan sesleri içerir. Aynı şey vahşi yaşam için de geçerlidir, ancak çok daha korkunç sonuçları vardır.