ABD’nin Sovyetler Birliği’ne yönelik belirsizlik politikasının sona ermesinin birincil nedenlerinden ikisi, 1980’de ABD’nin başkanlığına Ronald Reagan’ın ve Afganistan’ın Sovyet istilasının seçilmesiydi. Önceki başkanlık idareleri Richard Nixon, Gerald Ford ve Jimmy Carter tarafından teşvik edilen Soğuk Savaş gerginliklerini gevşetme girişimi olan detente politikası Afganistan'ın işgalinden sonra temyiz davası olarak görülüyordu ve politika hem stratejik hem de ahlaki bir başarısızlık olarak görüldü. Cumhurbaşkanı Reagan'ın, kesinlikle bir güç pozisyonundan “kötü bir imparatorluk” olarak adlandırdığı Sovyetler Birliği ile müzakere etme niyetiydi.
Nixon cumhurbaşkanlığı döneminde başlayan ve politikanın genel olarak reddedilmesi, Başkan Ford'un idaresinde büyüdü. Eleştiri hem Cumhuriyetçi hem de Demokrat Partilerden ve bazen de Ford'un kendi kabinesinden geldi. O sırada Kaliforniya Valisi olan Reagan, ABD’nin Sovyet’in genişleme tehdidini hafife aldığını ve ABD’nin herhangi bir konaklama şekli teklif etmekten ziyade ödünsüz bir eleştirmen rolünü üstlenmesi gerektiğini belirtti. Afganistan'ın Sovyet işgali, Reagan'ın görüşlerini doğrulamaya hizmet etti ve görevdeki Carter'a karşı bir yarışta 1980 başkanlık seçimlerini kazanmasına yardım etti.