Sızma, çökelmeden sonra ve yerçekimi nedeniyle suyun havalandırılmış topraktan süzülüp depolamadan önce oluşan su döngüsünün bir parçasıdır. Süzme işleminden sonra, su güneş ışığının ısındığı ve suyun buharlaştığı bir noktaya ulaşana kadar yeraltı suyu rezervuarlarında depolanır. Bir kahve makinesinin en çok aşağıdan suya süzüldüğü gibi, su da masaya ulaşana kadar toprağın içinden aşağı süzülür.
Havalandırılmış toprağa sızan suya vadoz su denir ve toprağın doymuş kısmına ulaşan suya yer altı suyu verilir. Vadoz su ile yeraltı suyu arasındaki sınır, su tablası olarak adlandırılır. Percolating su akiferleri, suyla dolu dev yeraltı rezervuarlarını yeniler.
Yeraltı suyu, yaylarda meydana gelen hareket türü olan yeraltı hareketleriyle yüzeye çıkar. Bir yay, yerdeki, bir akarsu oluşturabilen bir akiferin üst seviyesini karşılayan bir deliktir. Göreceli su seviyesi koşulları uygunsa dereden gelen su tekrar kaynama noktasına akabilir.
Bilim adamları, erişilebilir yeraltı suyunun Dünya'nın su döngüsündeki toplam suyunun yüzde 0,31'ini oluşturduğuna ve tatlı suyun da Dünya suyunun hacmen yaklaşık yüzde 2,90'ı olduğuna inanıyor. Dünyadaki suyun yüzde 97'si okyanuslarda tuzlu su olarak bulunur. Gezegendeki suyun yalnızca yüzde 0,10'u atmosferde.