Kölelik, sanayileşmiş Kuzey'in geçim kaynağı için Güney'in ekim sisteminden daha az önemliydi. Köleliğe karşı vaaz veren Hristiyan bir hareket Kuzey boyunca da yayılmaya başladı. Ahlak tartışması Kongreye ulaştı ve ülkeyi, federal hükümetin köle mülkiyetin yasallıklarını belirlemedeki haklarına karşı devletlerin hakları üzerine böldü.
Bir dereceye kadar, iklim Kuzey ve Güney ülkeleri için kölelik konusunun tanımlanmasında önemli bir rol oynadı. Kuzey eyaletlerinde dört mevsim daha ılıman iklimlere sahipti. Bu sebeple, çoğu endüstriyel iş iç mekanda, döner hava düzenlerinden etkilenmemesi için yapıldı. Çalışmanın çoğunun dışarıda yapıldığı tarım Güneyinde, iklim daha sıcak ve nemliydi. Bu koşullar, köle emeğine karşı ücret talep eden pek çok beyaz işçi için dış mekanda çalışmak için elverişli değildi, bu da kölenin maliyeti ve daha düşük bir gıda ödeneği için olabilirdi. Ek olarak, Güney'in imzalı mahsülü olarak tütünden pamuğa geçiş emek ihtiyacını arttırdı. Bu aslında Kuzey ve Güney arasında kölelikle ilgili ekonomik bir savaşı sürdürdü. Kuzey ülkeleri Güney’in köleliğini inkar etmede Güney’in ürettiği hammaddeleri Güney Amerika’nın köleliğini inkar etmelerinde kullansalar da, Kuzey’in sanayileri Güney’deki emsallerine göre ekonomik bir avantaj sağlayabilirler.