1882'de Helen Keller, doktorunun beyin ateşi olarak adlandırdığı bir hastalıktan acı çekti ve görme, konuşma ve duyma yeteneğini kaybetti. 21. yüzyılda, kesin hastalık hala bir sır olarak kalsa da, bazı doktorlar ya kızıl ya da menenjit şikayeti yaşadıklarına inanıyor.
18 aylıkken, Helen Keller vücut sıcaklığının tehlikeli seviyelere çıkmasına neden olan bir hastalık geliştirdi. İyileşmesinden sonraki birkaç gün içinde Helen'in annesi kızının tepkisinde bir değişiklik olduğunu ya da akşam yemeği zilinin çalması ve çocuğun yüzünün önünde bir el sallama gibi şeylere tepkisiz kaldığını fark etti.
Bu beyin ateşi çarpıncaya kadar Helen Keller gelişimsel olarak programdaydı. 6 aylıkken konuşmaya başladı ve ilk doğum gününü yürüdü. Beyin ateşi, konuşma, görme ve duyma kaybından sorumluydu.
7 yaşındayken Helen Keller, işaret dilini elinde yazarak ve küçük çocuğu ilişkili öğeyi hissetmeye zorlayan Anne Sullivan ile tanıştı. Örneğin, Sullivan “suyu” heceleyerek Helen'in elini su pompasından akan suyun altına sokardı. Helen Keller'in konuşma yeteneğini yeniden kazanması 25 yıldan fazla sürdü.