"Hands-Off Doktrini", ABD’nin Federal Mahkemelerinin Boston College’daki bir makalesinde Michael Goldman’a göre hapsedilmiş insanlara müdahale etmemesi veya haklarını etkilememesi konusundaki tarihsel eğilimdir. Bu politika resmen 19. yüzyılın ortasından 20. yüzyılın ortasına kadar uygulandı.
ABD Hukuku, "Hands-Off Doktrini" ni, mahkumların diğer vatandaşlara sağladığı hakları haketmediği inancına dayanarak mahpuslara müdahalede bulunmaması veya uygulanmaması olarak tanımlar. 1800'lerin hakimleri, hapsedilmelerine yol açan yasaları kırarak mahkumların mahkemelerin korunmasına ilişkin iddialarını bıraktıklarını ileri sürmüşlerdir.
"Güvenlikli Haklar" adlı makalesinde, Küresel Güvenlik Araştırmaları Enstitüsü'nden Dr. Thomas O'Connor, 1866'da Pervear vs. Massachusetts davasında "Hands-Off Doktrinin" kurulduğunu belirtir. mahkumları Sekizinci Değişiklik haklarını bile reddetti. 1872'de, Ruffin vs Commonwealth davası sırasında mahkeme, bu görüşü devletin esirlerini köle olarak çağırdı. Bu emsallere göre, mahkumların federal mahkemelere dava açma haklarını eski haline getiren 1964 tarihli Cooper vs. Pate kararına kadar birçok mahkumun hakkı korunamamıştır.
Hapishane haklarını korumayı amaçlayan başka reformlar yapılmış olmasına rağmen, Cezaevi Avukatının El Kitabına göre, 1996 tarihli Cezaevi Dava Reformu Yasası ilerlemeyi engelledi. Yasalar, mahpusların mahkeme kararlarına dava açmamasını engellemek için yürürlüğe girdi.