Fizyoloji, canlı sistemlerdeki fonksiyonun incelenmesidir; Bu nedenle, fizyolojik değişiklikler, bir organizma düzeyinde, organizma düzeyinde, organ sistemi, organ, doku, hücre veya organel düzeyinde meydana gelen değişikliklerdir. Sık görülen fizyolojik değişiklikler yaşlanma ve hamilelik nedeniyle meydana gelen değişikliklerdir.
Fizyolojik değişiklikler, bir organizmanın fiziksel, biyoelektrik, biyokimyasal ve mekanik fonksiyonlarındaki değişiklikleri içerir. Tüm organizmalarda yaşlanma nedeniyle önemli fizyolojik değişiklikler meydana gelir. İnsanlarda kan basıncı artar, kalp debisi düşer, akciğerler bozulmuş gaz değişimi geliştirir ve ekspiratuar akış hızları yavaşlar. Yaş ayrıca epidermisin atrofikasyonunu, kan şekeri artışını ve yağsız vücut kitlesinde düşüşü sağlar.
Hamilelik, hem anne hem de çocuk için bazı fizyolojik değişiklikler getirir. Kadın vücudu çocuk doğum ve hemşirelik hazırlıklarında değişiyor. Bu sık idrara çıkma, mide ekşimesi, yorgunluk, uyku bozuklukları, hemoroidler, kramplar ve cildin koyulaşması gibi semptomlara yol açar.
Ayrıca bir organizmanın hayati fonksiyonlarının zayıflatıldığı koşullar olan fizyolojik bozukluklar da vardır. Fizyolojik bozukluklar genellikle çevresel faktörlerin, patojenlerin ve besin eksikliklerinin bir sonucudur. Bu tür bozukluklar büyüme, hareketlilik, solunum, beslenme ve zihinsel aktiviteleri etkiler. Sonuçta ölüme yol açabilirler.