Bir 2013 araştırması, depremlerden sismik aktivitenin metan gazını deniz tabanından atmosfere salıverebileceğini, ancak metanın bu noktaya ulaşmadan önce çevredeki suya çözüldüğü muhtemel olduğu teorisini ortaya koyuyor. Bu araştırma Pakistan’ın kıyılarında, denizde bir çatlak yaratan ve metanın kaçmasına izin veren 20. yüzyılın ilk yarısında sualtı depremine dayanıyor.
Metan, bir karbon atomundan ve dört hidrojen atomundan oluşur. Bol miktarda bir bileşiktir ve doğal gazın bir parçasıdır. Metan'ın yakıt olarak oynadığı rol, haldeki bir haldeki gazın hasadı, içerilmesi ve taşınmasındaki zorluktur. Metan doğal olarak yer altında ve deniz tabanının altında bulunur. Metan, atmosferde ozon tabakasının parçalanmasından dolayı negatif bir mevcudiyete sahip olmasına rağmen, hidroksil radikalleri ile kimyasal reaksiyonu nedeniyle seviyeleri kontrol altında tutulur. Metan süresi dolduğunda, genellikle su ve karbondioksite dönüşür. Endüstri Devrimi ve teknolojik gelişme, atmosferik metan seviyelerinde meteorik artıştan sorumlu tutuluyor. Metanın 34 faktörle karbondioksitten daha güçlü bir sera gazı olduğuna inanılıyor. Polar buz tabakalarının erimesi, atmosfere daha fazla metan salınması için teorize edildi.