Yunus, beslenme, bakıcı ve daha geniş yaşam, ölüm ve yeniden doğuş süreci dahil olmak üzere çeşitli sembolik anlamlara sahiptir. Yunusların sembolizmi ve manevi anlamı kültürler ve bölgeler arasında değişmektedir. Birçok yerde, yunuslar yıllardır mistik yaratıklar olarak saygı görüyor ve eski Romalılar ve antik Yunanlılardan günümüze kadar sanat ve edebiyatta ortaya çıkıyor.
Yunuslara atfedilen sembolik ve manevi anlam, tarih boyunca eski tarihçiler ve sanatçılar tarafından bırakılan eserlerdeki tarihçiler ve araştırmacılar tarafından toplanır. Yunusların heykellerde, seramik ve seramiklerde erken Yunan tarihine dayanan tasvirleri, yunusların antik Yunanlar için önemli bir öneme sahip olduğunu göstermektedir. Antik Yunan mitolojisinde annelik ve vejetasyon tanrıçası olan tanrıça Atargatis ile birlikte bu dönemin birçok heykelinde yunuslar vardır. Atargatis, aynı zamanda hayatta iken yaşamı ve canlılığı da beraberinde getirir ve öbür dünyaya geçişlerini denetler. Yunusların bu annelik özelliklerini sembolize ettiği düşünülmektedir ve daha geniş yaşam, ölüm ve yeniden doğuş süreçleriyle ilgilenmektedir. Roma edebiyatında yunuslar, merhum ruhları son dinlenme yerlerine taşımak olarak tanımlanır ve insanın öbür dünyaya yumuşak bir geçiş yapmasına yardımcı olduklarını gösteren ölülerin ellerinde eski resimlerde görünür.