Yansıma ve kırılma, ışığın madde ile etkileşime girme şekillerinden iki tanesidir ve absorpsiyon üçüncü olur. Yansıma, gelen ışık bir yüzeyden sıçradığında meydana gelir. Yansıma, bir aynayla olduğu gibi tutarlı olabilir veya ışığın beyaz bir yüzeyden yansıdığı gibi tutarsız olabilir. Kırılma, ışığın bir ortam içinde hareket ettikçe yavaşlamasını ve bükülmesini gerektirir.
Bir yüzeyin ışığı yansıtma derecesi albedo denilen ölçülebilir bir kalitedir. Albedo ne kadar yüksek olursa, yüzey o kadar fazla ışık yansıtır. Düşük albedo içeren yüzeyler genellikle yansıtmak veya kırmak yerine gelen ışığı emer.
Kırılma, hava gibi bir ortamdan cam veya su gibi diğer bir ortama ışık geçişi olarak gerçekleşir. Şeffaf maddeden geçtiklerinde, yeni ortamın yoğunluğuna bağlı olarak ışık dalgaları yavaşlar veya hızlanır. Beyaz ışığın dalga boylarının her biri farklı hızda yavaşlar, bu da dalga boylarını diğerlerinden daha fazla büker. Bunun sonucu, bir bulutta asılı su damlacıklarından veya bir laboratuvardaki cam prizmasından geçen ışığın kurucu renklerine yayılıp bir gökkuşağı oluşturabilmesidir.