Pasif bir nakil şekli olan kolaylaştırılmış difüzyon, şekerlerin hücrelere girmesine izin veren bir işlemdir. Bilim adamları da bu süreci kolay nakil olarak adlandırır. İşlem sırasında, glikoz hücre zarını geçer.
About.com, oksijen gibi küçük moleküller kolayca geçebilse de, glikozun, hücre duvarının lipit katmanından geçemediğini, lipitlerin hidrofobik doğası nedeniyle geçemediğini söylüyor. Şeker molekülleri, transmembran kanallarını oluşturan proteinlerden geçer. Bu kanallar, seçilen moleküllerin hücre duvarlarından geçmesine izin veren açılıp kapanan kapıları vardır. Taşıyıcı proteinler, glukoz ve amino asitleri içeren daha büyük molekülleri taşır. Bu kapıların kapatılması hücreyi hastalık ve olası tehlikelerden korur.
HowStuffWorks'e göre, hücrenin gerçekleştirdiği tüm işlemler enerji gerektirir. Enerji üretmek, tüm hücrelerin temel bir işlemidir. Kontrollü oksidasyon veya hücresel solunum yoluyla glikoz moleküllerinin yeniden düzenlenmesi ile üretilir. Bitkiler, bakteriler ve algler, fotosentez yoluyla hücresel solunum için ihtiyaç duydukları karbonhidratları oluşturur, hücrelere taşır ve enerji için oksitler. Bazı bakteriler ve bazı protistler gibi hayvanlar da karbonhidrat üretemez ve bu enerji kaynağı için çevrelerine bağımlıdır. Hücre, enerjiyi glikozdan serbest bıraktığında, onu ATP'nin bağlarında depolar.