Kolinesterazın işlevi, asetilkolin adı verilen bir kimyasalın parçalanmasıdır. Kolinesteraz asetilkolin birikimini ve kasların ve sinirlerin aşırı uyarılmasını önleyerek sinir sisteminin düzgün çalışmasını sağlar.
İnsan vücudunda üretilen üç farklı kolinesteraz türü vardır. Kırmızı kan hücrelerinde bulunan kolinesteraz, gerçek kolinesteraz olarak adlandırılır. Kolinesteraz asetilkolini parçalamazsa, kas ve sinir liflerinin aşırı uyarılması semptomları kontrol edilemeyen seğirmeyi, kasılmaları, nefes almada veya ölmeyi zorlaştırabilir. Dimetoat, formetanat ve pinmikarb gibi bazı pestisit türlerine maruz kalmak kolinesterazın işini düzgün yapmasını engelleyebilir. Maruz kalma süresi, mevcut olan pestisit miktarı ve maruz kalma yöntemi, bireylerin yaşadığı semptomların derecesini ve türünü etkiler. Hafif maruz kalma mide bulantısı ve baş dönmesine neden olurken şiddetli maruz kalma ishal, düzensiz kalp atışı ve karın bölgesinde ağrı ile sonuçlanabilir.
Plazma kolinesteraz ve gerçek kolinesteraz, bir kolinesteraz kan testi sırasında ölçülür. Test, doktorların bir bireyin zehirlenip zehirlenmediğini ve hangi dereceye kadar kolinesteraz ölçümünü kişinin kan örneğinin yüzdesi olarak inceleyerek belirlemelerine yardımcı olur. Günlük olarak kimyasallar ve böcek ilacı ile çalışan insanlar, kolinesteraz seviyelerini düzenli olarak test etmelidir.