Sosyolojik bakış açısı, insan yaşamı, sosyal etkileşimler ve bu etkileşimlerin grupları ve tüm toplumları nasıl şekillendirdiğinin incelenmesidir. Sosyolojik bakış açısı üç temel teoriden kaynaklanmaktadır.
Sosyolojik Perspektife Giriş
Sosyolojik bakış açısı, toplumsal beklentilerin ve sosyal ortamların rolünü ve bir insanın eylemlerini ve düşüncelerini nasıl şekillendirdiklerini dikkate almayı gerektirir. Sosyolojik perspektifi inceleyerek, toplumu ve insanlarını daha iyi anlayabilmek ve farkedilmeyecek sosyal çevreyi sorgulamak mümkündür. Sosyal ortamlar ve çalışılan faktörler arasında cinsiyet, etnik köken ve yaş bulunmaktadır. Ek faktörler gelir ve eğitimi içerir. Sosyolojik perspektifin amaçlarından biri, kişisel meseleler gibi göründüğü durumlarda bile, bir insanın toplumdan ve sosyal güçlerinden ne kadar derinden etkilendiğini göstermektir. Dünyayı sosyolojik mercek aracılığıyla görerek, sosyal davranışı açıklamak mümkündür.
Üç ana sosyolojik perspektif sembolik, işlevselci ve çatışma perspektifleridir. Her teori, bir insanın hayatını ve sosyal etkileşimlerini neyin biçimlendirdiğinin daha iyi anlaşılmasına yardımcı olur.
Sembolik Perspektif
Ayrıca sembolik etkileşim teorisi olarak da bilinir, bu, insanların geliştirdiği sosyal etkileşimlere büyük bir vurgu ve sembolik anlam veren bir perspektiftir. Bu teori, filozof George Herbert Mead tarafından tanıtıldı, ancak Max Weber'e kadar geri izlenebildi. İnsanların nesnelere, olaylara ve davranışlara empoze ettiği anlamları inceler.
İşlevsel Teori
Bu, Emile Durkheim'dan bir teoridir ve sosyal düzenin nasıl mümkün olduğunu ve toplumun nasıl istikrarlı kaldığını analiz eder. Toplumun her bölümünün bütün toplum için istikrar sağlamak için çalıştığını belirtir. Hükümet gibi toplum kurumları en güçlü kısımlardır. Eğer bir toplum dağınıksa, kendisini istikrara kavuşturmak için değişmelidir. İşlevselci Teorinin amacı toplumsal düzeni korumaktır.
Çatışma Teorisi
Çatışma teorisi, Karl Marx'ın çalışmalarından türetilmiştir ve gücün ve zorlamanın sosyal düzeni nasıl etkilediğini inceler. Marx, en fazla politik, ekonomik ve sosyal kaynağa sahip olanların toplumdaki en fazla gücü elinde tutacağına inanıyordu. Bu güçlü insanlar egemenlik yoluyla toplumsal düzeni koruyacaklardı. Ancak, insanlar iktidara geldiğinde, başkalarının pahasına yapılması düşünülmektedir. Bu teori oldukça politiktir ve herhangi bir sosyal birliği hesaba katmaz.
Sosyolojik Perspektif İçin Araştırma Yöntemleri
Sosyologlar, sosyolojik perspektifleri araştırırken çeşitli araştırma yöntemleri kullanırlar. Bunlar arasında anket yapma ve görüşme yapma anlamına gelen nitel ve nicel araştırmalar bulunmaktadır. Sorgulama yöntemleri aynı zamanda katılımcı gözlemini (birinin çevresine müdahale etmeden bir grubun gözlemcisi olmasını gerektirir), içerik analizini, karşılaştırmalı analizleri ve tarihsel analizleri içerir.
Çağdaş Sosyolojik Perspektifler
20. yüzyılın ikinci yarısında ortaya çıkan birçok çağdaş sosyolojik perspektif vardır. En dikkat çekici bakış açılarından ikisi feminizm ve cinselliktir. Feminizm sosyolojisi, kurumsallaşmış heteroseksüellik, kapitalist ataerkillik ve eşitlik gibi konuları tartışır. Cinsellik üzerine sosyolojik bakış açısı toplumun cinsiyet kimliğini etkilemedeki rolünü tartışmakta ve cinselliğin köklerini kültürel bağlamda analiz etmektedir. Bu çalışma alanı, cinsellik hakkında toplumsal anlayışı geliştirmiştir ve cinsellik ile cinsiyet kimliği tanımlarını genişletmiştir.