Protein Sentezinde DNA ve RNA'nın Rolleri Nelerdir?

Deoksiribonükleik asit (DNA), daha sonra gerçek proteinlere çevrilmek üzere ribonükleik aside (RNA) transkripte edilen proteinlerin sentezi için kodlanmış talimatların sırasını taşır. Protein üretimi süreci iki adım: transkripsiyon ve çeviri.

DNA ve RNA, canlı organizmaların hücrelerinde bulunan nükleik asitlerdir. DNA, deoksiriboz şekerden oluşan iki iplikli bir moleküldür, RNA, şeker bileşeni olarak riboz içeren tek iplikli bir moleküldür. Üç ana RNA tipi vardır: haberci RNA (mRNA), ribozomal RNA (rRNA) ve transfer RNA (tRNA). Başka bir RNA türü, bir RNA transkriptinin değiştirilmesine katılan küçük nükleer RNA veya snRNA'dır.

Proteinler, yaşamın hayati biyomoleküllerinden biridir. Bu bileşikler, bir organizmanın sağkalımını sürdürmek için kanın pıhtılaşması, oksijen taşınması, kasların kasılması ve kimyasal reaksiyonların katalize edilmesi gibi çeşitli temel işlemleri gerçekleştirir. Proteinlerin yapı taşlarına amino asitler denir.

Proteinlerin sentezi, DNA'daki talimatların mRNA'ya kopyalanması ile başlar. MRNA daha sonra hücrenin çekirdeğinden sitoplazmaya, özellikle ribozom adı verilen yapılara taşınır. RRNA içeren ribozomlar, protein üretiminin gerçekleştiği organellerdir. TRNA, amino asitleri ribozomlara taşır. MRNA'daki kod dizisi daha sonra çevrilir ve spesifik proteinler birlikte amino asitlerin dizilmesiyle sentezlenir.