Gıda ve İlaç İdaresi'ne göre, köpek kalp kurtlarının bulaşıcı bir enfeksiyon olduğu düşünülmez, çünkü köpeklerden köpeğe doğrudan temas yoluyla bulaşmazlar. Amerikan Kalp Kurdu Derneği'nin açıkladığı gibi bulaşıcı bir parazit olarak tanımlanır, çünkü patojen sivrisinek ısırıkları yoluyla bulaşır.
Amerikan Hayvanlara Zulüm Önleme Derneği (ASPCA), bir kalp kurdu enfeksiyonu geçirme sürecinin, enfekte bir köpek bir sivrisinek tarafından ısırıldığı zaman başladığını belirtir. Kalp solucanının erken evreli bir larva şekli olan mikro-sıtma, miskitozdan hayvana aktarılır ve daha sonra enfekte olmuş hayvanın kan dolaşımında bulunur. Bu mikro-sıtma daha sonra tükürük bezlerine geçmeden önce iki kez erimekte ve sivrisinek içerisinde iki haftalık bir inkübasyon süresi geçirir. O zamana kadar son larva safhalarındalar ve sivrisinek ısırdığında başka bir hayvana bulaşabiliyorlar. Yeni konakçı hayvana geçtikten sonra, yetişkin kalp kurtlarına dönüşürler.
PetMD'ye göre, bir köpeğe kalp kurtları bulaştığında, parazitler yedi yıl boyunca köpeğin akciğerinde ve kalp dokusunda yaşayabilir. Yaygın olarak bir kalp kurdu enfeksiyonu ile ilişkili semptomlar arasında uyuşukluk, öksürük, burun kanaması ve nefes darlığı bulunur.
Hem ASPCA hem de PetMD, köpeklere, kalp kurdu larvalarının yetişkinlere olgunlaşmasını engelleyen aylık bir koruyucu ilaç vererek, kalp kurtlarının önlenebileceğini not eder. Bu şekilde, enfekte bir sivrisinek tarafından ısırılsa bile, köpek kalp kurdu enfeksiyonu geçirmeyecektir.