"Fahrenheit 451" de kan, insanlığın ilk ve bastırılmış kısmını sembolize eder. Örneğin, Montag'ın devrimci düşünce ve eylemlerine, özellikle de yasadışı ve gizli bilgiyle ilgili olduğu yerlerde, kanının kalbine aktığı, aktığı ve pompaladığı zamanki gibi bir farkındalığı eşlik eder.
Kan hem insanlarda bastırılanı hem de insanın ilk benliğini sembolize eder. Montag'ın toplumda yasadışı veya tabu olduğunu düşündüğü ya da düşündüğü her şeyi, bir kalp çarpması ya da damarlarında kan akması gibi bir tür kandan söz eder. Montag'ın karısı Mildred canlandığında, kanın temel, temel önemi görülür. Zehirli ve yozlaşmış kanı, toplumun yok etmeye çalıştığı insanlığın o kısmı, tıpkı insanlığın yerini yapay ve sahte bir şeyle değiştirmeye çalıştığı gibi, yapay bir şeyle kolayca değiştirir.
Bu kan sembolü, kitapta daha büyük temalara da sahiptir. Reference.com'a göre, bu temalardan biri o kadar aşırı sansürdür ki düşünceyi mahveder, insanlığın ilgisizliği ve baskısı ile sonuçlanır. Aslında, 1967 tarihli "Fahrenheit 451" baskısı Ray Bradbury'nin metnin içine daha öğrenci dostu yapmak için ilk olarak eklediği kelimelerin birkaçını sansürledi.