Boksör İsyanı birçok Çinli vatandaşı yerinden etti ve öldürdü ve Qing Hanedanlığı'nı ölümcül biçimde zayıflattı ve Çin'in 1912'de bir cumhuriyete geçişine izin verdi. Boksör İsyanı da denilen Boksör İsyanı 1900'de başladı. Kuzey Çin’de başladı ve hükümet militanları saldırganları durduramadığında ülke çapında yayıldı.
Boksör İsyanı, Doğru ve Uyumlu Yumruklar Derneği ile başladı. Bu organizasyon, Çin'in dış işgali ile orantısız olan kuzeybatı Çin'deki vatandaşları içeriyordu. 1890'ların sonlarında Japonya ve diğer yabancı ülkelerin istilalarını takiben yaşam standartlarının azalması ve yaşam kalitesinin düşmesinden şikayet ettiler. Bu grup Çin'deki yabancılara saldırdı ve Çinli Hıristiyanları da hedef aldı. Öncelikle köylü sınıfından türetilmiş ve hızlı bir şekilde destek kazandılar. Dernek sivil ordusu güçlü ve amansız olduğunu kanıtladı. Kuzey Çin ve Pekin'deki binaları ve altyapıları yıktılar. Ülkenin başkentine geldikten sonra, Toplum dış politikada değişiklik talep etti. İmparatoriçe Cixi, Japonya'ya ve Çin dış ilişkilerinde yer alan diğer uluslara savaş ilan ederek cevap verdi. Buna karşılık olarak ABD, Japonya, Fransa, İtalya, Almanya, Avusturya, Macaristan ve Rusya, Çin'de yaşayan vatandaşlarını kurtarmak ve hedeflenen Çinli Hristiyanları korumak için birlikler gönderdi. Yabancı ülkeler, İsyan sırasında zarar gören mallar için tazminat istediler ve hayatlarını kaybettiler. Çin zayıfladı, ancak Qing Hanedanı güç kaybetti ve sonuç olarak 1911'de dağıldı.