19. yüzyılda, eski Hindistan'ın Aryans olarak bilinen bir halk tarafından fethedildiğini ve işgallerinin Hint uygarlığının evriminde bir dönüm noktası olduğunu iddia eden bir teori ortaya çıktı. Destekçi bilginler, Aryanlar'ın etkisinin derin olduğunu ve Hint uygarlığı, Hinduizm ve Kast Sistemi'nin en dikkat çekici özelliklerinden ikisinin kökenine dair kanıt sağladığını savundu.
Bu teoriye göre, Aryanlar istila eden beyaz tenli veya en azından hafif tenli insanlardı
Kuzeyden Hindistan, inançlarını ve sosyal organizasyonunu da beraberinde getiriyor. Özellikle, Hindistan’ın alt kıtasının çoğunda hüküm süren inanç olan Hinduizm’in germinal unsurlarını sağlayacak olan Vedik dinlerini getirdikleri düşünülmektedir. Ek olarak, Aryans, toplumun her bir üyesinin ayrıcalıklar, damgalanma ve sorumluluklar gerektiren belirli bir rütbede doğduğu Hindistan'daki geleneksel Kast sistemini etkilemiş olabilir.
Ancak, Ansiklopedi Britannica'ya göre, Aryan teorisi ciddi eleştirilere maruz kaldı. Bazı bilginler, Aryan'ın eski isimlerinin aslında farklı bir etnik kökene sahip olanlara mı yoksa sadece daha yüksek bir sosyal değere sahip olanlara mı atıfta bulunduğunu merak ediyor. Başka bir deyişle, hiç istila edilmemiş olabilir. Dahası, açık tenli Aryan teorisi, Batı entelektüalizmi ve biliminin çoğunun ırkçı taşlarla çevrelediği bir dönemde ortaya çıktı. İnsan uygarlığının zirvesi olan “beyaz Aryan” kavramı daha sonra Naziler tarafından kabul edildi ve propaganda çabalarının ve yeniden doğmuş bir ana ırk vizyonunun düzenli bir özelliği oldu.