Telefonlar, kısa mesafelerde sesli mesajlar iletebilen ve alabilen büyük, tıknazlı cihazlar olarak başladı, daha sonra geniş mesafelerde iletişim sağlayabilen daha hafif, taşınabilir hücresel cihazlara gelişti. ABD'de Alexander Graham Bell, 1876'da ilk telefonu ürettiği için kredi aldı. Bell, insanların birbirleriyle kısa mesafelerde alıcılar aracılığıyla uzaktan konuşmalarını sağlayan temel bir iletişim sistemi kurdu.
Diğer teknolojilerde olduğu gibi, Bell'in de telefonu Amerikan yaşamına getirmesinin ardından telefon teknolojileri çarpıcı ve hızlı bir şekilde gelişti. Cihazın kendisindeki gelişmelere ek olarak, iletim yöntemleri de gelişti. 1900 itibariyle, telefon şirketleri birçok Amerikan şehri üzerinden iletişim hatları kurdu ve bu da insanların daha uzak mesafelere bağlanmasını sağladı. Bu çizgiler, statik ve hızlandırılmış iletimleri azaltmak için özel bobinleri içeriyordu. 1915’e kadar Amerika Birleşik Devletleri sınırları dahilindeki yerel bölgelerle telefon görüşmeleri sınırlı kaldı. Daha sonra Alexander Graham Bell, Thomas Watson ile ilk kıtalararası görüşmeyi tamamladı. Döner telefonlar 1920'den hemen önce ortaya çıktı ve 1940'ların sonunda arayanlar arasında hızlı ve doğrudan bağlantılara izin vermek için bir numaralandırma planı geldi. 1956'da, telefon kabloları ilk defa kıtalararası çağrılara izin verdi. 1960'larda ve 1970'lerde, telefon kullanımı acil servis ve orduya yayıldı. Taşınabilir telefonlar 1970'lerin başında geldi; 2000 yılına kadar, binlerce Amerikalı gittikleri her yere hafif, kompakt telefonlar taşıdı.