Woodrow Wilson’un 1912 başkanlık seçimleri için “Yeni Özgürlük” platformu, tröstlere, bankalara ve tarifelere saldırırken küçük işadamlarına ve küçük çiftçilere destek sağlamaya odaklandı. 1912-1916 cumhurbaşkanlığı görevine seçimleri kazandıktan sonra atıfta bulundu.
Wilson, güvenlerin, bankaların ve tarifelerin "üçlü bir ayrıcalık duvarı" olduğuna ve durdurulması gerektiğine inanıyordu. Amerika'da eğitimli bireysel çiftçilerle dolu Thomas Jefferson'un inandığına inanmak istedi. Wilson bankaların küçük işletmelerden ve küçük çiftçilerden para sıktığını biliyordu. Ayrıca, tarifelerin küçük işadamları veya çiftçiler yerine büyük sanayilere yardımcı olacağını biliyordu. Tüm büyük tröstlerin kötüydü olduğuna inanıyordu.
Başkan Woodrow Wilson, Seçim Koleji seçmenlerinin çoğunluğu tarafından seçilen bir Demokrattı, bu nedenle yemin ettiğinde daha büyük bir kontrol etkisine sahipti. Ayrıca, Senato ve Temsilciler Meclisi de o zaman Demokratlar tarafından kontrol edilmişti. Wilson, "Yeni Özgürlük" planını harekete geçirmek için kolay bir zaman geçirdi. İkinci dönem başlamadan önce, onları dünya savaşı olarak adlandırırken, üç "imtiyaz duvarı" nı devralmayı başardı.