Habitat parçalanması, biyoçeşitliliğin azalması ve erimiş permafrost, tundra ile insan etkileşiminin birkaç sonucudur. Tundra'nın yıl boyu süren buz ve seyrek bitki örtüsüne rağmen, küresel ısınma, sanayileşme ve kirlilik.
Ozon tabakasının tükenmesi kutuplara, diğer bölgelere göre daha büyük bir tehdittir, çünkü ozon bu bölgelerde daha fazla miktarda toplanmaktadır. Sonuç olarak, ultraviyole ışık daha az dirençle karşı karşıya kalır ve tundranın canlı organizmalarına daha zararlıdır. Tundra permafrost'unun erimesi de, dünyadaki karbonun yaklaşık 1 /3'ünün burada bulunduğu gibi, karbon salınımının artmasına neden olabilir. Yeterli miktarda donma erirse, karbondioksit ve metan gibi önemli miktarda sera gazı kaçacaktır. Bu da küresel ısınmanın etkilerini hızlandırabilir.
Tundranın belirleyici özellikleri çoğunlukla likenler, algler, yosunlar, çalılar ve ara sıra ağaçlardan oluşan permafrost ve küçük bitki örtüsüdür. Üç tür tundra vardır: kutup tundrası, Antarktika tundrası ve alp tundrası. Antarktika tundrası Antarktika'nın bazı bölgelerinde ve komşu adaların kıyılarında bulunur. Antarktika tundrası ve arktik tundrası arasındaki en büyük fark, ikincisinde büyük memelilerin varlığıdır. Alpine tundra, aksine, ağaç büyümesi için genellikle çok yüksek irtifalarda bulunur ve genellikle permafrosttan yoksundur. Alpin tundra da dünyanın kutup bölgeleri ile sınırlı değildir.