Genel anlamda sosyo-dilbilim kuramı, toplumun örgütlenmesi, normları ve kurumları tarafından dil ve kullanım üzerinde güç kullanma yollarını incelemektedir. Bu yüzden sosyo-dilbilim kuramı, dilin etki üzerindeki zıt etkilerini inceleyen, dilin toplum üzerindeki etkilerini inceleyen dilin sosyolojisinden ayrılmalıdır.
Sosyo-dilbilim teorisinin ortak bir özelliği, Amerikan dilbilimci William Labov'un “laik dilbilim” dediği şeyle toplumun dil üzerindeki etkilerini inceleme eğiliminde olmasıdır. Bu sayede Labov, Noam Chomsky'den ayrılan bir dil teorisini, dilin ve kullanımının tamamen sosyal bağlamdan tamamen ayrılabileceği varsayımına atıfta bulunduğunu belirtir. Başka bir deyişle, Chomsky'nin çerçevesi, birçok sosyo-dilbilim teorisyeninin inkar ettiği bir dilin var olduğunu ve sosyal kullanımı dışında da incelenebileceğini öne sürüyor.
Sosyo-dilbilim kuramı genellikle belirli bir metodoloji ile uygulanır. Genellikle, dilsel değişkenler araştırmacılar tarafından seçilir. Daha sonra, bu araştırmacılar rasgele popülasyonun belirli kesimlerinden bireyleri seçerler, “bilgi verenler” denilen konular. Araştırmacılar daha sonra, önceden seçilen dilsel değişkenlerin kullanılma sıklığını inceler, ardından sonuçları, sınıf, gelir düzeyi, eğitim, cinsiyet, yaş ve bilgi kaynaklarının türetildiği etnik köken gibi çeşitli sosyal endekslerin ışığında incelerler. . Bu şekilde sosyologlar, About.com’daki Richard Nordquist’e göre, sosyal fenomenlerle ilgili olarak bölgesel ve zaman içindeki aksan ve lehçedeki yenilikleri haritalayabildiklerini iddia ediyorlar.