Sosyal yönelim, bir insanın neden genel olarak diğer insanlarla ve /veya toplumla belirli davranışları, ilişkileri ve uyarlamaları olduğunu açıklayan teoriyi ifade eder. Ayrıca bazı disiplinlerde, profesyonellerde sosyal egemenlik yönelimi olarak da adlandırılır. Bu teoriyi davranışları, özellikle de gruplararası tutum ve davranışlarla tahmin etmek için kullanın. Hukukta, sosyal yönelim, müşteri memnuniyetinin yanı sıra toplumun refahını da dikkate almaktadır.
Pek çok durumda teorisyenler, bireyin yaş, cinsiyet, ırk ve din gibi demografik faktörlere dayanarak başka bir grubun baskınlığına verdiği desteği açıklamak için bu felsefeyi kullanır. Bu, sosyal baskınlık oryantasyonunun, bir grubun lehine çalıştığında, bir kişinin eşitsizlik için ne kadar tercih gösterdiğini ölçtüğü anlamına gelir. Başka bir deyişle, bu tercihi yapanlar, bir ya da az sayıda sosyal grubun bir ya da daha fazla sosyal gruba doğru sosyal düzen olarak hükmettiği bir sisteme inanmaktadır.
Bazı durumlarda araştırmacılar, bazı gruplardaki olumsuz davranışları tahmin etmek için sosyal yönelim teorisini kullanma yeteneğine sahiptir. Teori, araştırmacıların farklı grup etkileşimlerinde yer alan çeşitli sosyal ve demografik gruplarla düşünce süreçlerini, özellikle olumsuz olanları anlamalarına yardımcı olmayı amaçlamaktadır.