İlk olarak 15 Haziran 1215'te yazılmış olan Magna Carta, aşırı hükümet kontrolü ve mal özgürlüğünü de içeren temel insan haklarını korudu. Kral John. Baronlar İngiltere'nin feodal sisteminde bir değişiklik elde edemedi, ancak daha sonra İngiliz vatandaşları tarafından öne sürülen önemli sosyal ve politik sorunları gündeme getirdi.
1297'de, Magna Carta'nın daha güçlü ve etkili bir taslağı ortaya çıktı. 1297'de toplum, Kral John'un yönetiminde değişmediyse de, Magna Carta, Kral John'un ölümünü izleyen yıllarda, İngiliz vatandaşlarına zulmetli hükümetlere karşı özgürlük verdi. Magna Carta'nın ilk ve sonraki versiyonları, feodal sistemden türetilen sayısız sosyal konuya değindi. Yoksul köylüler ve sosyal merdiveni altındakiler, Kral John'u onlara haksız davranmakla suçladı. Kral ve üst sınıf ile sıradan adam arasında güçlü bir ayrışma olduğuna dikkat çektiler.
Bu nokta önemli bir sosyal sorun ortaya çıkarsa da, Magna Carta, tarihçiler tarafından çok daha önemli olan iki unsuru içeriyordu. Magna Carta vatandaşlara yasadışı hükümet savcılığından koruma sağladı ve bireyler için adaletin inkarını veya gecikmesini yasakladı. Magna Carta, İngiliz vatandaşlarının haklarını korudu, ancak hükümet ve sosyal ilişkilerin kilit bir örneği olduğunu kanıtladı. Magna Carta'nın nihai prensipleri Amerika Birleşik Devletleri Anayasası'nın Beşinci Değişikliğine ilham verdi.