Doğuştan gelen davranış içgüdüsel ve genetiktir, oysa öğrenilen davranış doğrudan öğretilmesi veya deneyimle öğrenilmesi gereken davranışlardır. İnsanlar da dahil olmak üzere hayvan türlerinin çoğunda her iki davranış türü de mevcuttur.
Doğuştan gelen davranışlar öğretilmez ve birey bilgiyle doğar. Bu, bir birey diğerlerinden uzaklaştırılsa ve izole edilse bile, hala bu davranışları sergilediği anlamına gelir. Bu davranışlar her bireyde aynı şekilde çalışır. Doğuştan gelen davranışların bazı örnekleri refleksler, çiftleşme ritüelleri ve ışığa doğru uçan böcekler gibi uyaranlara belirli tepkilerdir. Böcekler gibi nispeten basit hayvanlar, çoğunlukla doğuştan gelen davranışa dayanır.
Öğrenilmiş davranış, bireyin davranışı gerçekleştirmesi için dış uyaranı gerektirir. Düzenli yüksek ses gibi şeyleri görmezden gelmeyi öğrenmek veya doğuştan gelen reaksiyondan farklı bir şekilde belirli bir uyarana tepki vermek, öğrenilen davranışların her ikisine de örnektir. Klasik iklimlendirme, bireye daha önce ilgisi olmayan uyaranları bağlamayı öğreten bir davranış şeklidir. Öğrenilen davranışı devralmak mümkün değildir ve davranışı öğreterek diğer kişilere aktarılmalıdır. Öğrenilen davranış yeni koşullara uyacak şekilde değiştirilebilir. İnsanlar doğuştan gelen davranışlardan ziyade, öğrenilen davranışa daha fazla güveniyorlar.