Ayrımcılık temel olarak insanlık dışı olduğu için sorunludur. Bir kişi diğerine ırk, yaş veya cinsiyete göre farklı davranırsa, o kişi diğer insan haklarını reddediyor.
Bir bireye veya gruba karşı ayrımcılık yapılması, kişinin söz konusu kişi veya grup hakkında bilmesi gereken her şeyi bilmesi anlamına gelir; Böylece, söz konusu kişi veya grubun kişisel eylemleri, dernekleri tarafından gölgede bırakılır. Ayrımcılık, insanların başka bir varlığın gerçeğini görme yeteneğini engeller. İnsanları önyargılı kılmak, onları kişisel görüşlere dayanan dar bir tanımlamaya uymaya zorlamanın bir yoludur. Bu, kişinin bir teklik hakkı olarak değerlendirildiğini reddeder ve bu durumda bir hakem, yalnızca ırklarına veya cinsiyetlerine dayanarak, onları insan olarak kabul etmeyi reddedebilir.
Biri diğerini yargıladığında, artık diğerinin gerçek motiflerini ve niyetlerini keşfetme ihtiyacı duymaz; bu, çatışmaya izin vererek, iletişimde bir engel oluşturur. İletişim, iki birey veya farklı doğal özelliklere sahip olan gruplar için gereklidir. Bu, başka bir bireyin karakterini ve /veya davranışlarını rasyonel bir şekilde yargılayamamak, bir bireye veya ait olabileceği gruba yönelik şiddet veya nefret eylemlerini haklı göstermesine izin verir. Bu bağlamda, savaşların, nefret suçlarının ve günlük kötü niyetli davranışların haksız ayrımcılığın ürünleri olduğu söylenebilir.