Oyun yazarı Arthur Miller’ın siyasal görünüşü, ABD’yi, “Amerikan rüyasını” ve 1950’lerin McCarthy dönemini eleştirdi. Wall Street Kazası ve Büyük Buhran hakkındaki deneyimlerinden etkilendi, ancak bu durum diğer varlıklı ailelerini mahvetti. Miller, Büyük Buhran'ın, İç Savaşı ile karşılaştırılabilir olan Amerikan kültürü üzerinde belirleyici bir etkisi olduğunu düşündü.
Miller'in eserlerinin çoğunda güçlü siyasi veya sosyal mesajlar vardı.
Dönem ayarı ile "Crucible", Miller'ın katılımı içerisinde göreceli olarak benzersizdi, ancak aynı zamanda, o sırada milleti süpüren “Kızıl Korku” McCarthyizmini akılda tutarak, en sosyal olarak bilinçli ve politik olarak alakalı biriydi. 1692'de kurulan, Salem'in cadı yargılamasını çevreleyen histerik korku ve şüphe kültürünün öyküsünü anlattı, komünizmin devlet tutumu ve belirsiz olarak "Amerikan olmayan" olarak tanımlanan diğer faaliyetlerle paralellikler çizdi.
Eleştirmenlerce alkışlanan "Bir Satıcının Ölümü" nden birkaç yıl sonra serbest bırakılan bu oyunun sonucu olarak, hükümet pasaportunu yenilemeyi reddetti ve özel bir komite toplantısından önce onu çağırdı. Burada, onu adına casusluk yapmaya zorlamaya çalıştılar, ancak, kurmaya sadık Miller, işbirliğini reddetti.
Şubat 2005’teki ölümüne kadar, Miller hem tiyatroda hem de medyada sosyal ve politik olarak meşgul olmaya devam etti.