"Le Jongleur de Notre Dame" ve "Notre Dame Juggler" olarak da bilinen "Our Lady Juggler" in konusu, keşişe dönüşen bir sokak hokkabası ile ilgilidir. Başka bir hediye vermeyen Bakire Meryem heykelinin önünde sahne alır. Diğer rahipler, heykel uyanana, sunaktan inene ve hokkabazı kutsayana kadar onu küfretmekle suçlarlar.
Hikayenin başlangıcı, kasabadan şehre dolaşıp sık sık aç ve öğelere maruz kalan bir hokkabazın zor ömrünü açıklar. Bir keşiş çağrısının dünyanın en iyisi olduğunu garanti eden bir keşişle tanışır. Hokkabaz keşiş olur, ama kısa bir süre sonra Bakire Meryem'e düzgün bir şekilde ibadet etmek için gerekli becerilere sahip olmadığını düşündüğü için umutsuz hale gelir. Hokkabazın hüznü, bir sabah uyanana ve neşeyle yalnız şapele girip bir saatten fazla kalmaya kadar derinleşir. Her gün hokkabaz şapelde yalnız zaman geçirir ve tazelenir. Bir gün, manastırın öncüsü ve iki kardeş, hokkabazın ne yaptığını görmek için kiliseye girerler ve heykelin önünde hokkabazlık yaparak onu yakalarlar. İlk başta bunun bir sakinlik olduğunu düşünüyor olsalar da, onun kutsandığını fark ettikleri zaman, yere eğilirler.
"Le Jongleur de Notre Dame" ilk olarak 1892'de yayınlandı. 1921'de Anatole France, Nobel Edebiyat Ödülü'nü aldı.