Tarihçiler arasında bir tartışma kaynağı olmasına rağmen, bazılarının Başkan John Quincy Adams'ı Andrew Jackson'a karşı çektiğini belirten 1828 seçimlerinin ABD'deki modern politik alanın başlangıcını belirlediğini söylüyor. İki partili bir seçim sistemi kurdu ve kararlı bir şekilde demokrasiyi kurdu. Ayrıca seçmenlerin genişlemesine dikkat çekti, Amerikalıların neredeyse yüzde 10'u seçimlerde oy kullandı, ki bu da 1824'te oy kullananların sayısının iki katından fazlaydı.
İki adam 1824’de birbirlerine karşı koştu ve 1828’in seçimi aralarında bir rövanş olarak görüldü. Jackson önceki seçimlerde ikinci olmuştu.
Adaylar arasındaki ana tartışma konusu, ithal edilen mallar için tarifeyi yüzde 60'tan fazla artıran 1828 Tarifesi'ydi. Jackson'a, Demokratlara ve Güney devletlerine karşıydı. Tarifenin popülerliği oyların bölünmesine yardımcı oldu ve nihayetinde Jackson’ın zaferine yol açtı. Jackson taraftarları kampanyası sırasında "Eski Hickory" takma adlarını kullanarak, destekçilerine hintory bastonları ve kürdanları dağıtarak ülke genelinde hintory kutupları yerleştirdiler. Jackson bir heyelan kazandı ve 95 seçim oyuyla geniş bir zafer marjına sahipti.