Yarasa kış uykusuyla ilgili bir gerçek, kışın sadece bazı yarasa türlerinin kış uykusuna yatmasıdır. Diğer yarasa türleri, yiyecek kıtlığı nedeniyle daha sıcak iklimlere göç ederken, bazıları elementlerden korunan yerlere sığınmakta, torpor eyaletinde bulunmakta ve kış uykusuna yatmaktadır. Kış uykusuna yatmakta olan az sayıda yarasa türü, donma sıcaklığından kurtulabilir ve hatta buza karışmaya tahammül edebilir.
Başka bir gerçek, kış uykusuna yatmakta olan yarasaların korunaklı oldukları yalıtılmış evlere, mağaralara veya terkedilmiş madenlere taşınması ve avcılarıyla karşılaşma şansının daha az olmasıdır. Hazırda bekletmeleri sırasında, yarasalar genellikle mağara tavanlarında veya duvarlarında kümelenmiş olarak bulunur. Kalp atış hızı, metabolizma ve solunum seviyeleri gibi vücut fonksiyonlarını sıcaklıklarını ayarlamak için son derece düşük seviyelere düşürürler. Bir torpor durumunda, bir yarasanın kalp atış hızı dakikada 10 atış kadar düşük olabilir; uyanıkken neredeyse 600 bpm ve uçuş sırasında 1.300 bpm oranına kıyasla çok düşük bir sayım.
Diğer kış uykusundaki memeliler gibi, yarasalar da kışın sıcak dönemlerinde aniden torportan uyanır. Bu uyarılma periyotları aynı zamanda metabolitleri yok etmenin, idrarın atılmasının veya sıcaklıklarını ayarlamanın bir yoludur. İnsan müdahalesi nedeniyle yarasalar da uyanabilir.
Kış uykusunda yarasalar, donma havasındaki hayatta kalma konusunda son derece iyidir. Diğer memeliler, eğer sıcaklıkları 10 santigrat dereceye ulaşırsa ölebilir, yarasalar ise sıfır dereceye kadar düşük hava koşullarında hayatta kalır. Hazırda bekletme süresinin sonunda, vücutlarını dış kaynaklı kaynakları kullanmadan, içlerinden oluşturulan ısıyla, kış uykusuzların arasında ortak bir şey olarak yeniden değerlendirebilirler.