Bir ailenin toplumdaki rolü, temel olarak çocuklara daha iyi insanlar olmalarına yardımcı olacak becerilerini, ahlaklarını ve değerlerini öğretmek ve dolayısıyla toplumda üretken olmalarına izin vermektir.
Çocuklar, daha sonra okul, iş ve arkadaş gibi hayattan sonra başka yerlerden beceriler, değerler ve ahlak bilgisi öğrenirken, aile, ahlak duygusu kazandıkları ve neyin doğru neyin yanlış olduğu ilk yer. Çocuklar, ebeveynleri ve eğer varsa kardeşleri, büyükanne ve büyükbabalarının yanı sıra diğer aile üyelerinin de etkisine maruz kalırlar. Çocuklar, aile üyeleri ile sık sık etkileşime girerek, ebeveynlerinin daha büyük toplumda övgüye değer, kabul edilebilir ve konuşlandırılabilir davranışları oluşturduğuna dair inançlarını taklit etmeyi öğrenirler. Ailelerin çocuklara verdiği değerler, ebeveynlerin kişisel gelişimlerini, coğrafi konumlarını ve dinlerini içeren çeşitli şekillerde şekillenir.
Aile Türleri Dünyanın dört bir yanında aile yapıları ve aile değerleri geniş bir topluluk tarafından ve hatta bir ailenin bulunduğu eyalet, bölge veya ülke tarafından şekillendirilir. Çocuğun büyüdüğü aile türü de değerlerini şekillendirir; bu da çocuğun toplumda nasıl etkileşime girdiğini ve cinsiyet rolleri kavramının ne olduğunu etkiler. Örneğin, bir evlilik ailesi, bir erkek babanın varlığı veya müdahalesi olmadan bir kadın tarafından yönlendirilen bir nükleer ailedir. Bu ortamda yetiştirilen çocuklar, kadınların topluma katkıda bulunan ve eşit üyeler olarak rolünü daha iyi algılayabilir. Geleneksel ataerkil ortamlarda yetiştirilen çocuklar, aksine, erkeklerin aileleri için üstün ve doğal sağlayıcılar olduğuna dair inanç geliştirebilir. Bu ortamlar, sırayla, çocukların işgücü ve ev ortamındaki kadın ve erkek rolüne nasıl tepki verdiğini belirler.
Ailelerin Biyolojik Rolleri Toplumlarda aile birimleri hem biyolojik hem de sosyolojik bir işleve sahiptir. Biyolojik olarak, aileleri üreten üreme, onları çevreleyen toplumlarının büyümesine ve gelecekteki sürekliliğine doğrudan katkıda bulunur. Zaman içinde, bir insanın ailedeki rolü ve işlevi, çevresindeki toplumu geliştirmeye devam etme yükümlülüklerini yerine getirmek için değişir. Örneğin, yeni doğmuş bir çocuk ailesinde diğer yaşlı aile üyelerinin katıldığı ve ilgilendiği bir varlık olarak başlar. Çocuk yaşlandıkça, ev işleri ve görevler gibi sorumluluklar almaya başlar.
Çocuklara, çevredeki toplumla etkileşime girmeye başladığında uygun davranışlar, sosyal normlar ve görgü kuralları da öğretilir. Çocuklar büyüdüklerinde sonunda ebeveynlerinin ve büyük ebeveynlerinin bakıcı ve sağlayıcı olma izlerini takip ederler. Sonunda ebeveynlerinin kendi çocuklarına sahip olma rolünü üstlenirler ve ardından ebeveynlerinin onlara bahsettiği aynı özellikleri, değerleri ve ahlaki etiği geçerler. Çocuklar ayrıca iş, din ve arkadaş gibi kişisel yaşam etkilerine dayanarak kendi değerlerini ve etik değerlerini geliştirirler.
Din Ailenin toplumdaki rolünü etkileyen bir diğer faktör dindir. Örneğin, Katolik aileler, çocuklarını Katolik dini ile tarihsel olarak ilişkilendirilen inançları kabul etmeleri için yetiştirirler. Dini öğretiler çocuğun hayatının bir parçası olup, bu değerleri toplum üyeleri, çalışma arkadaşları ve toplumun diğer üyeleriyle olan etkileşimlere uygular.