Rusya’nın sanayi genişlemesinin arkasındaki itici güçler, Kırım Savaşı’ndı (1853-56) ve Batı’dan ekonomik bağımsızlık arzusuydu. İttifak, İmparator Alexander II'ye daha fazla endüstriyel üretim ve altyapıya acil ihtiyaç duyulduğunu gösterdi.
Avrupa rakipleriyle karşılaştırıldığında, Rusya ne silah ve teçhizat üretme kapasitesine ne de taşıyacak demiryolu ve karayolu sistemlerine sahip değildi. Büyük reformcu Alexander II, Rus toplumunu ve endüstrisini daha modern standartlara göre yeniden düzenleyerek Kırım Savaşı'nın kaybına tepki gösterdi. 1861'de Alexander, 23 milyondan fazla köylüye özgürce evlenme, mülk edinme ve işletmelerden kâr elde etme ve mobil iş gücü yaratma hakkı tanıyarak Rusya'da hizmet vermeye başladı. Matematikçi ve bürokrat Sergei Witte'nin rehberliğinde Rusya, 1870'lerde ve 1880'lerde telgraf hatları, enerji santralleri ve Trans Sibirya Demiryolları inşaatı da dahil olmak üzere birçok iddialı sanayileşme projesine devam etti. Witte ayrıca, yabancı çıkarların Rus endüstrilerine yatırım yapmasını önleyen ve teşvik sunan engelleri de kaldırdı.
Kırım Savaşı öncesinde, Rusya’nın sanayileşmesi diğer Batılı güçlerin gerisinde kalmıştı. Serfiye dayalı bir tarımsal ekonomide, tahıl, toprak sahipleri ve aristokrasi tarafından kontrol edilen ülkenin başlıca ihracatıydı. Tahıl üretimini iyileştirme yöntemleri bile Batı makinelerinin pahalı ithalatını gerektiriyordu. Ancak, 1900’de, Rusya, Alpha History’ye göre dünyanın dördüncü en büyük çelik üreticisi ve ikinci en büyük petrol üreticisi idi.