Paul Laurence Dunbar tarafından yazılan "Patsy Barnes'ın Sonu", ödemesi gereken parayı kazanmak için bir at yarışına giren fakir, Afrikalı-Amerikalı bir çocuk olan titüler karakterin hikayesini anlatıyor Hasta annesinin tedavisi. Zaferi sürmek ve dolayısıyla sembolik olarak babasını öldüren atı fethetmek, annesini iyileşme yolculuğuna başlaması için yetkilendirmesiyle birleştiriliyor.
Dunbar, 19. yüzyılın sonları ve 20. yüzyılın başlarında aktif olan Afrikalı-Amerikalı bir şair, romancı ve oyun yazarıydı. Harlem Rönesansında yayınlandı ve Maya Angelou için bir ilham kaynağı oldu. Çalışmaları sıklıkla Güney'de antebellum'da yaşayan siyahlarla ilişkili lehçeyi kullanan karakterleri içeriyordu; "Patsy Barnes'ın Bitirmesi" nde Patsy ve annesinin konuşma örüntüleri, ilk başta işe aldıkları beyaz doktorların ve at sahiplerininkilerden belirgin şekilde farklıdır. "Patsy Barnes'ın Bitirilmesi", kurulduğu zamanın ırkçılığını betimlemekten kaçınmaz, fakat aynı zamanda hem şikayetçi, hem de yaramazlık için ikinci olan Eliza ve Patsy'yi eleştirmekten çekinmez. Eliza'nın hastalığı ve Patsy'nin kazandığı zafer, iki ana karakteri önceki hatalarından kurtarmak için bir araç olarak hizmet ediyor.