Küreselleşme, gelişmekte olan ülkeler pahasına zaten güçlü ülkeler için artan ekonomik kazançlar, genel olarak daha homojen bir küresel kültür ve bir dizi olumsuz çevresel etki barındıran dahil olmak üzere birçok sorun ortaya çıkarmaktadır. Küreselleşme, ülkeler teknoloji, ticaret ve kültürel değişim alanındaki gelişmelerle giderek daha fazla bağlantı kuruyor.
Küreselleşmeyle ilgili en büyük sorunlardan biri, çoğunlukla halihazırda küresel ekonomiyi kontrol eden ekonomik olarak gelişmiş ülkelerin çıkarları doğrultusunda faaliyet göstermesidir. Gelişmekte olan ülkeler, genellikle ucuz emek ve hammadde sunan, yalnızca ABD ve İngiltere gibi Batı ülkeleri için kaynak görevi görmektedir. Bir Batılı şirketin gelişmekte olan bir ülkedeki varlığının aslında artan ekonomik refah getirdiğine kesin olarak kesin değil. Genellikle bu şirketler, bağlı bulundukları ülkelere geri kâr gönderirler. Ek olarak, bu şirketlerin sunduğu yüksek rekabetçi fiyatlar, yerel şirketleri iş dışı bırakabilir.
Küreselleşme, kapitalist Batı ülkelerinden giderek daha fazla etkilenen birçok ülkenin kendine özgü kültürel gelenekleriyle birlikte, daha az çeşitlilik gösteren bir küresel kültüre de katkıda bulunur.
Küreselleşmenin çevre üzerinde de büyük etkisi var. Ülkeler petrol gibi daha sınırlı kaynakları tüketiyor ve birçok şirket gelişmekte olan ülkelerdeki gevşek kirlilik yasalarından yararlanarak maliyetleri düşürüyor.